SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU MEVAKİTİS-SALAT

<< 345 >>

DEVAM: 27. SABAH NAMAZININ VAKTİ

 

حدثنا إسماعيل بن ابي أويس، عن أخيه، عن سليمان، عن أبي حازم: أنه سمع سهل بن سعد يقول:

 كنت أتسحر في أهلي، ثم يكون سرعة بي، أن أدرك صلاة الفجر مع رسول الله صلى الله عليه وسلم.

 

[-577-] Ebu Hazim Sehl İbn Sa'd'ın şöyle dediğini işittiğini nakletmiştir: "Ailemle birlikte sahur yapardım. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile sabah namazını kılmaya yetişmek için acele ederdim.

 

Tekrar: 1920.

 

حدثنا يحيى بن بكير قال: أخبرنا الليث، عن عقيل، عن ابن شهاب قال: أخبرني عروة بن الزبير: أن عائشة أخبرته قالت: كنا نساء المؤمنات، يشهدن مع رسول الله صلى الله عليه وسلم صلاة الفجر، متلفعات بمروطهن، ثم ينقلبن إلى بيوتهن حين يقضين الصلاة، لا يعرفهن أحد من الغلس.

 

[-578-] Urve İbn Zübeyr Âişe (r.anha)'nın kendisine şöyle haber verdiğini nakletmiştir: "Müslüman kadınlar, mırt adı verilen örtüye bürünerek Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte sabah namazına iştirak ederlerdi. Namaz bitince evlerine dönerlerdi. Gecenin karanlığından ötürü kimse onları tanımazdı.

 

 

AÇIKLAMA:     (Allah Resulü namaza durdu. Peşi sıra biz de namaza başladık.) İmam Buhârî hadisin bu bölümünü, sabah namazı vaktinin fecrin doğuşu ile başladığına delil olarak getirmiştir. Çünkü bu vakit, Ramazan'da yeme ve içmenin haram olduğu zamandır. Sahura son verip namaza başlama arasında geçen yaklaşık elli âyetlik zaman ise, dört dakikalık bir zamandır. Bu da abdest alacak kadar bir süreyi kapsar. Bu durum, sabah namazı vaktinin fecrin doğmasıyla birlikte başladığını gösterir. Ayrıca bu hadis, Nebi s.a.v.-'in sabah namazına gecenin son karanlığında başladığına de­lalet eder. Doğrusunu en iyi Allah bilir.

 

Sünen sahipleri tarafından nakledilen ve pek çok kimse tarafından sahih kabul edilen Râfi' İbn Hadîc'ten nakledilen şöyle bir hadis vardır: "Rasûlullah buyurdu ki: Sabah namazını ortalık aydınlanınca kılın. Çünkü bu, daha çok sevaptır." İmam Şafiî ve daha başkaları bu hadiste geçen "Ortalık aydınlanınca kılın ifadesini, "fecrin doğduğundan emin olun" şeklinde tevil etmiştir. Tahavi ise bu ifadenin, ortalık aydınlanıncaya ka­dar sabah namazının kıraatini uzatın şeklinde anlamıştır.

 

Halis ipekten veya yünden ya da başka bîr maddeden yapılmış bir tür nakışlı örtünün adıdır.

 

Hadisten Çıkarılan Sonuçlar

 

1- Vaktin başlarında sabah namazını kılmaya hassasiyet göstermek müste-| haptır.

2- Namaza iştirak etmek için kadınların gece vakti evlerinden çıkmaları Ga­lizdir. Dolayısıyla gündüz vakti evlerinden çıkmaları hayli hayli serbesttir. Çünkü gece, gündüzden daha çok şüpheye sebep olur. Kadınların cemaat namazına katılmaları, fitneye sebebiyet vermemeleri veya kendilerinin fitneye düşmeme­leri durumunda söz konusudur.

 

باب: من أدرك من الفجر ركعة.

28. SABAH NAMAZININ BİR REK'ATINA YETİŞMEK

 

حدثنا عبد الله بن مسلمة، عن مالك، عن زيد بن أسلم، عن عطاء بن يسار، وعن بسر بن سعيد، وعن الأعرج، يحدثونه عن أبي هريرة: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (من أدرك من الصبح ركعة قبل أن تطلع الشمس، فقد أدرك الصبح، ومن أدرك ركعة من العصر قبل أن تغرب الشمس فقد أدرك العصر).

 

[-579-] Ebu Hureyre (r.a.) Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Her kim güneş doğmadan önce sabah namazından bir rekat'a yetişirse, sabah namazına yetişmiş demektir. Her kim de, güneş batmadan önce ikindi namazına yetişirse, ikindi namazına yetiş­miş demektir."

 

 

AÇIKLAMA:     (Sabah namazına yetişmiş demektir) Yetişmek, bir şeye varmak demektir. Hadisin zahirinden, kişinin yetiştiği bir rekat ile yetineceği anlaşılır. Ancak kasdedilen mana bu değildir. Bu konuda icmâ' vardır. Bununla sabah namazı vaktine yetiştiği, bir rekat daha ilave ettiği zaman namazının tamamlanacağının kasdedîldiği söylenmiştir. Nitekim çoğunluk bu görüştedir.

 

Tirmizî şöyle demiştir: "İmam Şafiî, Ahmed İbn Hanbel ve İshak İbn Rahu-veyh bu görüşü benimsemiştir. Ebu Hanîfe ise, 'Namaz kılarken üzerine güneş doğan kimsenin namazı batıl olur' diyerek onlardan farklı düşünmüştür. İmam Ebu Hanîfe bu görüşünü desteklemek için güneşin doğduğu esnada namaz kılmayı yasaklayan hadisleri delil olarak getirmiştir.

 

Bazı âlimler de, güneşin doğuşu sırasında namaz kılmayı yasaklayan ha­dislerin bu hadisi neshettiğini iddia etmiştir. Ancak bu, delillendirîlmesi gereken bir iddiadır. Çünkü ihtimallerle neshin gerçekleştiği kanaatine varılamaz. Kaldı ki, söz konusu hadisler 'güneşin doğuşu sırasında namaz kılma ile ilgili yasak, nafile namazlar hakkında geçerlidir' şeklinde tevil edilerek uzlaştırılabilir. Zira tahsis, nesih iddiasından daha iyidir.

 

Bu hadisten, sabah namazının bir rekattan daha az bir bölümüne yetişen kimsenin, vakte yetişemediği anlaşılır. Fakihler bu hususta ayrıntıları dikkate alarak hüküm vermişlerdir. Mazereti bulunan kimseler ile bulunmayanları birbirinden ayırmışlardır. Bir âlim, mazeretsiz olarak bir kimsenin, sabah namazını bir rekattan az bir bölümüne yetişecek kadar geciktirmesinin ittifakla caiz olma­dığını nakletmiştir. Doğrusunu en iyi Allah bilir.

 

باب: من أدرك من الصلاة ركعة.

29. NAMAZIN BİR REK'ATİNE YETİŞEN KİMSE

 

حدثنا عبد الله بن يوسف قال: أخبرنا مالك، عن ابن شهاب، عن أبي سلمة بن عبد الرحمن، عن أبي هريرة: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (من أدرك ركعة من الصلاة فقد أدرك الصلاة).

 

[-580-] Ebu Hureyre (r.a.) Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: Her kim namaz'ın bir rek'atına yetişirse, namaz'a yetişmiş demek­tir."

 

 

AÇIKLAMA:     (Namazın Bir Rekatına Yetişen Kimse) Kirmanı şöyle demiştir: "Kim na­maza başlar ve bir rekatını kılarsa, bu esnada vakit çıksa bile namazın kılınabi­leceği vakte yetişmiş demektir. Namazın tamamını eda etmiş sayılır. Doğru olan da budur."

 

Teymî İse şöyle demiştir: "Bu hadisin anlamı şu şekildedir: Her kim, cema­atle namazın bir rekatına yetişirse, cemaat sevabı elde eder." Bu hadis İle Cu­ma namazına yetişmenin kasdedildiğini söyleyenler olduğu gibi daha başka görüşler ileri sürenler de olmuştur.

 

{namaza yetişmiş demektir) Daha önce bir rekata yetişmek İle namazın tümüne yetişmiş olamayacağına dair söylediklerimizden dolayı, icma’ ile bu hadis zahir manasına göre anlaşılmaz. Yani kişi bir rekate yetişmekle, namazın tamamını kılmış olmaz. Çünkü bu hadiste hazif söz konusudur. Buna göre ma­na şöyledir: "Namazın vaktine yetişmiş demektir." Ya da buna benzer bir şekil­de takdir yapılır. Buna göre namazın geri kalan kısmını tamamlaması gerekir. Bu konudaki diğer meseleler, bir önceki başlık altında anlatıldı. Bu hadisteki hükmün bir rekat ile takyid edilmesi, namazın bir rekattan daha az bir bö­lümüne yetişen kimsenin namaz vaktine yetişmediği şeklinde anlaşılır. Nitekim bu konuda İttifak vardır.